Uçmakdere, Tekirdağ’ın göz alıcı incisi, Şarköy’ün mücevheri. Büyükşehir hayatının gürültüsünden uzak, dinginliğin ve huzurun adı. Burası, geçmişte Uçmakdere Köyü olarak bilinirken, bugün Tekirdağın bağrında yer alan bir mahalle.
Allah’ın insanlara lütfettiği cennetten bir köşe olan Uçmakdere, doğal zarafeti ve benzersiz güzelliğiyle adeta bir masal diyarı. Marmara’nın kıyılarında ve bölgenin en nadide noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Burası sadece bir mahalle değil, adeta ruhu olan bir yer. Denizin mavisini, ormanın yeşilini, ve doğanın tüm renklerini bir arada bulabileceğiniz bir cennet köşesi. Burada zaman durmuş gibi, huzur ve sükunetin tadını çıkarırken, doğanın kucağında kendinizi bulacaksınız. Uçmakdere, sadece bir mekan değil, yaşam tarzıdır. Burada her nefes bir özgürlük, her adım bir keşif. Modern dünyanın karmaşasından uzaklaşıp, doğanın kucağında yeniden doğmak isteyenler için ideal bir sığınak.
Uçmakdere’nin tarih sahnesine çıkışı, belki de 13. yüzyılda Bizanslıların himayesinde başlamıştır. O dönemlerde “Avdın” olarak anılan bu topraklar, geçmişin izlerini taşır. İlk köy kuruluş yeri olarak ise “Ayvasıl” adıyla anılan bir bölge gösterilir. 1924 yılına kadar, bu coğrafyada yaşayan insanlar, Uçmakdere’yi adeta bir merkez haline getirmişlerdir. O dönemlerde, 2000’den fazla insanın bu topraklarda yaşadığı söylenir.
Köy, her yönden geliştirilerek büyütülmüş, çeşitli imkânlar sunulmuştur. Gümrük, eczane ve fırınlar gibi hizmetler, köyde yer almıştır. Uçmakdere’nin o dönemdeki mimarisi büyük bir ustalıkla şekillendirilmiştir. Evler, altı taş üstü ahşap olmak üzere özenle inşa edilmiş, sokaklar arnavut kaldırımlarıyla döşenerek estetik bir görünüm kazandırılmıştır. Bu şekilde, köy güzelliğiyle ve işlevselliğiyle çevresine örnek olmuştur.
Uçmakdere’nin çeşmelerinden çağlayan berrak suyun kaynağı, hala gizemini koruyor. Geçmişte ise bu topraklarda iki rakı imalathanesi ve yaklaşık 30 şarap mahzeni bulunuyormuş. Şarap üretimi o denli gelişmiş ki, Uçmakdere’den yurt dışına şarap ihracatı yapılmış. O dönemlerde, göz alabildiğine uzanan bağlarda üzüm yetiştiriciliği ön plandaymış. Ancak mübadele sonrasında köye yerleşen Türkler, farklı tarım ve üretim alanlarına yönelmişler. İpek böcekçiliği, bağcılık ve tütüncülük gibi faaliyetlerle uğraşmışlar. Bu dönem, köyün ekonomik ve kültürel yapısının şekillendiği önemli bir süreç olmuş.
2013 yılında 214 kişilik bir nüfusa sahip olan Uçmakdere Köyü, iklimi ve toprağıyla hemen her türlü tarımsal üretim için uygun bir zemin sunuyor. Ayrıca köyde yetişen ıhlamur ve adaçayı gibi bitkiler oldukça meşhur. Temiz havası ve suyuyla ünlü olan köy, aynı zamanda dağlardan gelen kekik kokularıyla da ziyaretçilerini cezbediyor. Bu doğal güzelliklerin yanı sıra, köydeki yaşam tarzı ve kültürel dokusu da ziyaretçiler için büyük bir çekicilik oluşturuyor.
© 2025 Uçmakdere Pansiyon Tüm Hakları Saklıdır.